Finnish Spitz

Finnish Spitz Hakkında Önemli Noktalar

• Finnish Spitz canlı ve yüksek enerjilidir; günlük egzersiz gerektirir.
• Havlamayı çok severler. Onların küçük yaşta havlamayı kesmesi için eğitilmeleri gerekir.
• Finnish Spitz ırkı köpekler av köpekleridir, bu yüzden güvenli bir alanda bulunmadığınız sürece tasmasını çıkarmayın. Bahçeniz varsa, etrafının çitlerle çevrili olması gerekir.
• Finnish Spitz ırkı köpekler dışarıda çok uzun süre yalnız bırakılırlarsa, gördükleri her şeye karşı havlamaya başlarlar. Bunu yapmamaları için eğitilebilirler.
• Finnish Spitz ırkı köpekler geç olgunlaşırlar. 3 ila 4 yaşına kadar yavru köpek gibi davranabilirler.
• Bütün av köpeklerinde bulunan bağımsız hareket etme özelliği Finnish Spitz ırkında da vardır. Bu yüzden zaman zaman inatçı olabilir. Uygun eğitim yöntemleri ve motivasyon ile bu ırkın zekası ve öğrenmeye istekli oluşundan etkilenebilirsiniz.
• Finnish Spitz genellikle evdeki diğer evcil hayvanlarla iyi anlaşır ancak tanımadığı köpeklere karşı agresif olabilir.
• Finnish Spitz yabancılara karşı soğuk ve şüphecidir. Bu özelliği ve havlamayı sevmesi sebebiyle iyi bir bekçi köpeği olarak düşünülebilir ancak koruma özelliği yoktur.
• Finnish Spitz ırkı köpekler yemek yemeğe bayılırlar, özellikle de ödüllere. Bir şekilde manipülatif olabildikleri için sizden mümkün olduğunca çok ödül alabilmek için her şeyi deneyebilirler ve sonunda fazla kilolu olurlar. Onlara havuç vermeyi veya düşük yağ oranlı şeyler vermeyi deneyebilirsiniz.
• Sağlıklı bir köpeğe sahip olmak için asla sorumsuz bir yetiştiriciden veya tanımadığınız pet shoplardan köpek yavrusu satın almayın. Yavru köpeklere geçebilecek genetik hastalıklardan kurtulduklarına dair testlerin yapıldığından emin olun.

Finnish Spitz Irkının Tarihi

Finnish Spitz ırkının kökeni bilinmiyor ancak benzer köpekler yüzlerce yıldır Finlandiya'da her türlü avcılık için kullanılmıştır. Spitz tipi köpeklerin birkaç bin yıl önce Orta Rusya'dan Finlandiya'ya göç eden Fin-Ugor kavimleri tarafından getirildiğine inanılıyor. Başlarda köpekleri çok amaçlı av köpekleri olarak kullandılar. Fin-Ugor kavimleri o kadar izole yaşardı ki, Finnish Spitz ırkı diğer ırklardan çok az etkilenerek günümüze kadar geldi.

Bu izole yaşam durumu, demir ve karayollarının gelişmesiyle birlikte değişti. İnsanlar Finnish Spitz ırkı köpeklerin yaşadıkları topraklara gitmeye ve yanlarında götürdükleri köpekleri onlarla çiftleştirmeye başladı. Aşırı çiftleştirme yüzünden 1880'de Finnish Spitz ırkının nesli tükenme noktasına geldi.

Sonra harika bir şey oldu. Helsinki'den Hugo Sandberg ve Hugo Roos adı iki adam kuzey ormanlarında bir av gezisine çıktılar ve birkaç Finnish Spitz ırkı köpeğin avlandığını gördüler. Bu köpeklerin önemini biliyorlardı ve ırkı kurtarmayı bir görev haline getirdiler.

Hugo Sandberg, Sporten dergisinin 1890 yılı baskısı için gördüğü bu köpeklerle alakalı bir makale yazdı. Makalesi o kadar eksiksiz ve o kadar dikkatlice seçilmiş kelimelerden hazırlanmıştı ki, 1892 yılında Finnish Kennel Club ırkı tanıdığında Hugo'nun makalesinde tasvir edilen köpekleri standart olarak kabul etti. 1897 yılında, köpeklere Finnish Spitz ismi verildi. Hugo Roos ise Finlandiya'da 30 yıl boyunca aktif olarak Finnish Spitz yetiştirdi ve ırkın korunmasında rol oynadı.

1920'de, İngiltere'den Sir Edward Chichester, Finlandiya'ya yaptığı bir av gezisi sırasında ırka hayran kalır ve İngiltere'ye dönerken yanında 10'a yakın köpek götürür. Birkaç yıl sonra "Tulchan Kennels"dan Lady Kitty Ritson Finlandiya seyahatinde bu köpekleri görür ve onlara aşık olur. Irka hayran diğer kişilerle birlikte İngiltere'de Finnish Spitz Kulübü'nün kurulmasında öncülük eder.

II. Dünya Savaşı birçok ırkta olduğu gibi Finnish Spitz ırkı için de zor bir dönemdi. Savaştan sonra köpek gösterilerde gösterilen köpeklerin kalitesi çok zayıftı. Finlandiya'dan İngiltere'ye ihraç edilen "Mountjay Peter" ve "Kiho Seivi" isimli iki köpek ve İsveç'ten İngiltere'ye ihraç edilen "Friedstahills Saila" isim bir köpek, ırkın İngiltere'de önemli ölçüde geliştirilmiş olmasında rol oynamıştır.

Günümüzde Finnish Spitz ırkı Finlandiya ve İsveç'te iyi bilinmektedir ancak bu iki ülke haricinde oldukça nadirdir. 1979 yılından beridir Finlandiya'nın ulusal köpeği olmuştur ve o yıldan beri Finlandiya ile ilgili vatansever şarkılarda kendisinden söz edilmektedir.

Finnish Spitz Irkının Boyu ve Kilosu

Finnish Spitz ırkının erkeklerinin boyları omuza kadar 44 - 51 cm, ağırlıkları 12 - 19 kg'dır. Dişilerinin boyları omuza kadar 38 - 45 cm, ağırlıkları 9 - 13 kg'dır.

Finnish Spitz Irkının Karakter Özellikleri

Finnish Spitz aktif ve arkadaş canlısı bir köpektir. Dikkatli hali, onu iyi bir bekçi köpeği yapar. Ayrıca aile üyelerine karşı koruyucu davranır. Yabancılara karşı şüpheci olması doğaldır ancak asla aşırı çekingen veya aşırı agresif olmamalıdır. Çocukları sever ve özellikle diğer hayvanlarla birlikte büyütüldüğü takdirde  onlarla iyi geçinir. İnatçıdır ve bağımsız hareket etmeyi sever, bu yüzden eğitmen zor olabilir. Üç veya dört yaşına kadar zihinsel ve duygusal olarak olgunluğa ulaşmayabilir.

Finnish Spitz ırkının avlanma şekli eşsizdir. Bir kuş bulana kadar avcının önünde koşar. Bulduğu kuşu bir ağaca yerleşinceye kadar izler ve ağacın altında ileri geri koşarken kuyruğunu sallayarak kuşun dikkatini çeker. Onun bu eşsiz hareketlerinin kuşu sakinleştirdiği düşünülür ve bu noktadan sonra köpek havlamaya başlar; önce yumuşak bir şekilde ve yavaş yavaş yüksek bir tonda. Kuş genellikle köpeğin gürültüsünden dolayı avcının yaklaştığının farkına varmaz. Eğer avcı ulaşmadan önce kuş uçarsa Finnish Spitz havlamayı keser ve kuş inene kadar onu izler; sonra tekrar havlamaya başlar. Bu köpeklerin "Bark Pointer" olarak adlandırılmasının nedeni budur.

Elkhound ve benzeri spitz ırkları da neredeyse benzer şekilde avlanırlar. İskandinavya'da "King of the Barkers" adlı bir havlama yarışması düzenlenir. Finnish Spitz ırkı nir köpeğin dakikada 160 kez havladığı kaydedilmiştir.

Mizacı, kalıtım, eğitim ve sosyalleşme gibi bir dizi faktörden etkilenir. İyi huylu yavrular genellikle meraklı, eğlenceli, insanlara yaklaşmaya ve onlar tarafından tutulmaya isteklidir. Yavru seçimi yapılırken, ne kardeşlerine üstünlük kurmaya çalışan ne de köşede saklanan bir yavru seçin; en iyi seçim bu ikisinin ortasıdır. Her zaman ebeveynlerinden biriyle tanışın (genellikle anne en müsait olandır). Kendinizi rahat hissedebileceğiniz ve huy olarak size en uygun olanı seçin. Ebeveynlerinden ve akrabalarından biriyle tanışmak, köpeğin büyüdüğü zaman nasıl olacağını değerlendirmek için faydalıdır.

Her ırkta olduğu gibi Finnish Spitz ırkının da küçük yaşlardan itibaren sosyalleşmeye ihtiyacı vardır. Pek çok farklı insanı, görüntüyü ve sesleri deneyimlemesi gerekir. Sosyalleşme,  yavru köpeğinizin iyi huylu bir köpek olarak büyümesine yardımcı olur. Diğer köpeklerle tanıştırmak ve birbirleriyle kontrollü şekilde etkileşime girmesini sağlamak da çok faydalı olacaktır. Sosyal becerilerinin gelişmesi için köpek parklarını ziyaret etmek, köpek arkadaşlarıyla birlikte oyun oynamasını sağlamak veya birlikte keyifli yürüyüşler yapmak faydalı olacaktır.

Finnish Spitz Irkının Sağlığı

Finnish Spitz ırkı köpekler genellikle sağlıklıdır ancak tüm ırklarda olduğu gibi bazı sağlık sorunlarına eğilimlidirler. Köpeklerin hepsi bu hastalıkların herhangi birine veya hepsine yakalanmaz ancak bu ırkı düşünüyorsanız, aşağıdaki hastalıkların farkında olmanız önemlidir.

Kalça Displazisi: Kalça çıkığı olarak da bilinen bu rahatsızlık, uyluk kemiğinin kalça eklemine tam oturamamasından kaynaklanan kalıtsal bir durumdur. Kalça displazisi olan bir köpekte herhangi bir rahatsızlık belirtisi görmeyebilirsiniz. Köpek yaşlandıkça artrit gelişebilir. Görüntülenebilmesi için X-ışını taramasından yararlanılır. Kalça displazisi olan köpekler çiftleştirilmemelidir. Bir köpek yavrusu satın alıyorsanız, köpeğin anne ve babasının kalça displazisi için test edildiğini ve problemsiz olduğunun kanıtlanmasını (yazılı bir doküman ile) isteyebilirsiniz. Kalça diplazisi kalıtsaldır ancak çevresel koşullardan da tetiklenebilir; yüksek kalorili yiyeceklerle hızlı büyüme ve zıplama, atlama veya düşme sonucunda oluşabilecek yaralanmalar gibi.

Patella Luksasyonu: Diz kapağı kayması olarak da bilinir ve genellikle küçük köpek ırklarında yaygındır. Üç bölümden oluşan patellanın -femur (uyluk kemiği), patella (diz kapağı) ve tibia (kaval kemiği) - uygun şekilde dizilememesi sonucu ortaya çıkar. Bu durum, bacaklardan kaynaklı olarak anormal bir yürüyüşe veya topallamaya neden olur. Doğumda mevcut olan bir durumdur ancak genellikle çok geç olmadan anlaşılamaz. Patella luksasyonun neden olduğu sürtünme, artrit ve dejeneratif eklem hastalığına yol açabilir. 1. Dereceden eklemde geçici lamensiyeye neden olan ara sıra bir luksasyondan, tibianın dönmesinin ciddi olduğu ve patellanın el ile yeniden düzeltilemeyeceği 4. dereceye kadar dört çeşit patella luksasyonu vardır. Bu rahatsızlık köpekte eğri bacaklı bir görünüme neden olur. Patella luksasyonun ciddi dereceleri cerrahi müdahaleler gerektirebilir.

Epilepsi: Köpekte nöbetlere neden olan bir bozukluktur. Genellikle kalıtsal olan nörolojik bir durumdur. Kendisini olağan dışı gösterebilecek hafif veya ağır nöbetlere yol açabilir. İlaçla tedaviye devam edilir ancak tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir.

Finnish Spitz Irkının Egzersiz İhtiyacı

Finnish Spitz bütün gün ormanda avlanmak için yetiştirildi ve uzun mesafelere dayanıklılığı fazladır. Çok fazla enerjiye sahiptir, bu nedenle egzersiz ihtiyacı da fazladır. Apartman sakinleri veya çok fazla egzersiz yapmak için zaman ve enerjisi olmayan kişiler için uygun bir ırk değildir. Av içgüdüsü nedeniyle, etrafı güvenli bir şekilde çevrilmiş bir alanda bulunmadığınız sürece tasmasına kayışı takılı vaziyette durmasına önem göstermelisiniz. Aksi takdirde ilgisini çeken ve av içgüdüsünü tetikleyebilecek bir hayvanın peşinden gitmek isteyecektir. Finnish Spitz ırkının egzersiz ihtiyacı günlük 90 dakikalık ativitelerle veya 3.5 ila 4 kilometrelik yürüyüşlerle karşılanabilir.

Finnish Spitz Irkının Eğitimi

Finnish Spitz çok zeki bir köpektir, bu yüzden eğitim konusunda zorluk çıkartabilir. Eğitim seanslarını kısa ve eğlenceli tutun, övgü ve ödülle pekiştirin. Tekrarlayan eğitimler sıkılmasına ve dikkatinn dağılmasına neden olur. Yaptığı her iyi davranışını hemen övgü veya ödülle pekiştirerek iyi bir şey yaptığını bilmesini sağlayın.

Finnish Spitz Irkının Beslenme İhtiyacı

Finnish Spitz ırkının beslenme ihtiyacı için önerilen günlük miktar: günde 1.5 - 2.5 ölçek yüksek kaliteli kuru mamayı iki öğüne bölerek verebilirsiniz.

NOT: Köpeğinizin ne kadar yediği büyüklüğüne, yaşına, boyutlarına, yapısına, metabolizmasına ve aktivite düzeyine bağlıdır. Köpekler tıpkı insanlar gibi farklı bireylerdir ve hepsinin aynı miktarda gıdaya ihtiyacı yoktur. Son derece aktif bir köpeğin, uyuşuk bir köpeğin yediğinden daha fazlasına ihtiyaç duyacağını söylemeye muhtemelen gerek yoktur. Satın aldığınız mamanın kalitesi de fark yaratır. Mama ne kadar kaliteli olursa köpeğiniz o kadar fazla yemek isteyecektir, tersi durumlardaysa mama kasesinde kalanları göreceksiniz ve onu cezbedebilmek için kasesini sallamaya başlayacaksınız.

Köpeğinizi beslerken mamanın tamamını mama kabında bırakmak yerine, ölçerek ve iki öğüne bölerek vermeniz önerilir. Aşırı kilolu olup olmadığından emin değilseniz, göz testi ve dokunma testi yapabilirsiniz. Öncelikle ona bakın; belini görebiliyor olmalısınız. Ardından ellerinizi sırtına koyun ve baş parmaklarınız bel kemiğinde olacak şekilde, parmaklarınıza aşağı doğru yayılma hareketi uygulayın. Omurgalarını göremez ancak parmaklarınızla çok bastırmadan da hissedebiliyor olmanız gerekir. Eğer hissedemiyorsanız, daha az yemeli ve daha çok egzersiz yapmalıdır.

Finnish Spitz Irkının Kürk Rengi ve Genel Bakımı

Finnish Spitz ırkının kürkü çift katman tüy yapısına sahiptir. Alt katman tüyleri kısa, yumuşak ve yoğundur. Kafasındaki ve bacaklarındaki tüyler kısadır. Arka bacaların arkası ve kuyruğunun altı en uzun ve en yoğun tüylere sahip bölgelerdir. Erkeklerde dişilerine göre daha çok tüy bulunur; özellikle de omuz bölgesinde.

Kürk rengi altın sarısı-kırmızı tonları veya bal-koyu kestane tonları olabilir. Hangi renkte olursa olsun kürkü daima parlak olmalı, mat olmamalıdır. Alt katman tüyleri daha soluk olduğu için Finnish Spitz güneş ışığı altında dururken parlıyormuş gibi görünür. 

Haftalık fırçalama veya tarama ile köpeğinizin temiz kalması mümkün. Kürkü yağlı değildir, bu nedenle tipik köpek kokusu barındırmaz. İlkbahar ve sonbahar girişlerinde yoğun bir şekilde tüy döker, bu nedenle bu süre zarfında tüylerin etrafta uçmasını engellemek için daha sık fırçalama veya tarama önerilir. Banyo gerektiğinde yapılmalı.

Diğer bakım ihtiyaçlarının arasında ağız hijyeni bulunmaktadır. Dişlerini, tartar birikmesi ve bakteri oluşumuna engel olmak için haftada en az iki veya üç kez fırçalayın. Diş eti hastalığını ve kötü nefesi engellemek istiyorsanız günlük fırçalama daha iyidir. Eğer bunu nasıl yapmanız gerektiğini bilmiyorsanız köpeklerin dişleri nasıl fırçalanır başlıklı içeriğimizi incelemenizi tavsiye ediyoruz.

Eğer köpeğinizin tırnakları doğal olarak yıpranmıyorsa, ayda bir veya iki kez tırnaklarını kesin. Yürürken tırnaklarının yerle temasından kaynaklanan tıkırdama seslerini duyuyorsanız çok uzunlar. Kısa ve düzgün tırnaklar daha sağlıklıdır. Sık sık patilerini kontrol edin ancak köpeklerin patileri konusunda hassas olduklarını ve nazik davranmanız gerektiğini unutmayın. Köpeklerin ayaklarında kan damarları vardır ve çok kısa keserseniz kanamaya neden olabilirsiniz. Bu gibi durumlarda bir dahaki sefere köpeğiniz tırnaklarını kesmenize izin vermeyecektir. Bu yüzden, bu konuda herhangi bir deneyiminiz yoksa veterinerinizden destek almayı düşünebilirsiniz. Bu konuda yeterince hevesliyseniz köpeklerin tırnakları nasıl kesilir başlıklı yazımızı incelemenizi tavsiye ediyoruz.

Kulaklarının her hafta, kızarıklık veya kötü kokuya karşı kontrol edilmesi gerekir. Kızarıklık veya kötü koku enfeksiyona işaret edebilir. Köpeğinizin kulaklarını kontrol ederken, enfeksiyonları önlemeye yardımcı olmak için kulaklarını nazik bir şekilde ve pH dengeli kulak temizleyicisi ile nemlendirilmiş bir pamuk topu yardımıyla temizleyin ancak kulak içerisine herhangi bir şey sokmayın. Sadece dış kulağı temizlemelisiniz. Bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, görsellerle desteklenmiş köpeklerin kulakları nasıl temizlenir başlıklı içeriğimizi incelemenizi tavsiye ediyoruz.

Tarama sırasında cildinde, kulaklarında, burun, ağız, göz veya ayaklarda kızarıklık, iltihaplanma belirtileri veya yaralanma olup olmadığını kontrol edin. Kulakları iyi kokmalı, gözlerinde kızarıklık olmamalı, burnunda akıntı olmamalıdır. Dikkatli şekilde yapılacak haftalık muayeneniz, olası sağlık sorunlarını erken teşhis etmenize yardımcı olacaktır.

Finnish Spitz Irkının Çocuklar ve Diğer Evcil Hayvanlarla Etkileşimi

Finnish Spitz çocukları sever ve onlara karşı toleransı oldukça yüksektir. Eğer fazla rahatsız olursa oradan yürüyüp gitmeyi tercih eder. Oldukça sağlam bir köpektir ve çocuklar tarafından kolayca yaralanmaz.

Her ırkta olduğu gibi çocuklara köpeklere nasıl yaklaşacaklarını ve onlara nasıl dokunacaklarını öğretmelisiniz. Her iki tarafın da herhangi bir ısırma, kulak veya kuyruk çekme gibi hareketlerini önlemek için her zaman köpeklerle küçük çocuklar arasındaki etkileşimleri denetlemelisiniz. Çocuğunuza, yemek yerken veya uyurken herhangi bir köpeğe asla yaklaşmamasını veya köpeğin yemeğini uzaklaştırmaya çalışmaması gerektiğini öğretmelisiniz. Hiçbir köpek, herhangi bir küçük çocukla denetimsiz bir şekilde bırakılmamalıdır.  

Finnish Spitz özellikle diğer köpeklerle ve kedilerle birlikte yetiştirilirse onlarla iyi geçinir. Ancak tanımadığı köpeklere karşı agresif olabilir. Etrafında bulunan kuşlar hiçbir zaman güvende olmayacaktır. Bu yüzden evin içinde evcil bir kuş türünüz varsa asla bir araya gelmemelerini sağlamak en iyisidir.